3 Ağustos 2017 Perşembe

Yerküre Sahne-11 / Who am I


2004 tarihli, Alman yapımı  “Who am I”; küçük bir hacker grubunun yükselişini ve bu yükselişin bir neticesi olarak internet dünyasının karanlık taraflarıyla tanışmalarını konu ediniyor. Bilişim korsanlığı, dark net, deep web gibi kavramları merkezine alarak sanal dünyanın da gettoları ve o gettoların sakinleri olduğu çarpıcı bir şekilde izleyiciye sunuluyor.

Geleneksel suç ve suçlu profilinden çok farklı olan siber suçlar ve siber suçluların özellikleri, kimlikleri, ilişkileri, sınırları ve sınır tanımazlıkları çok teknik detaya girilmeyerek, sıkmadan aktarılıyor. Ayrıca sihir ve hack olguları imgeleştirilerek, insanların inanmak istediklerine kolay bir şekilde inandırılabildiği gözler önüne seriliyor.

İçinde Hollywood esintileri barındırsa ve akışında bir takım boşluklar göze çarpsa da kurgusu gayet başarılı olan filmde izleyici plot twistlerle birkaç kez manipüle ediliyor ve dumura uğruyor. “Who am I”, bu tür filmlerin efsaneleşen örneklerine benzerlik gösterse de birçok kez ters köşe yapması onu diğerlerinden ayırıyor. 

Sırf siber alemin yer altı dünyasında bir tren metaforuyla simüle edildiği sahneleri görmek için bile izlenebilecek olan ve ilk dakikalarından itibaren yakaladığı yüksek temposuyla seyirciyi içine hapseden filme puanım ise 7,5.

Birkaç replik:

“İnsanlar doğuştan iyiye inanmaya yatkındırlar ve kavgadan kaçınırlar.”

“Bu gençler Windows gibidir, açılana kadar biraz bekletirler.”

“Yalnızca yeterince küstah olmalısın, sonra dünya, ayaklarının önünde bekleyecek.”

“Bazen biri için kafamızda kurduğumuz resme o kadar sıkı tutunuyoruz ki arkasındaki gerçek kişiyi görmeyi unutuyoruz.”

“Hayat sana limon verirse tuz ve tekila isteyeceksin”

“Umut hayat pınarının üzerindeki bir gökkuşağıdır.”

“Ama her zaman birinin sana yardım elini uzatmasını beklersen o zaman ilerleyemezsin. Çoğu kişi çizdikleri sınıra kadar ilerler.”

“Hack yapmak sihre benzer. İkisinin de amacı karşısındaki kişiyi kandırmaktır.”

“Birincisi: Hiç bir sistem güvenli değildir.
  İkincisi: İmkansızı hedefle.
  Ve üçüncüsü: Yaptıklarını sanal dünyayla sınırlama.”