
Mandalina Bahçesi; tank, uçak, binlerce insan ya da görsel efekt kullanılmadan çekilmiş Estonya-Gürcistan yapımı dramatik bir savaş filmi.
Savaşın anlamsızlığı ve tahribatını, insan oğlununun en büyük sermayesi olan "insanlığını" kaybetmesinin sebeplerinden olan ezberlenmiş söylemlerin ve öğretilmiş önyargıların insana ve topluma tesiri duru ve bir o kadar da çarpıcı şekilde anlatılmış.
Mandalina Bahçesini izledikten sonraki gün; sinemadan, sanattan anlamayan, okumayan, izlemeyenler de dahil olmak üzere karşılaştığım herkese bu filmi izlemelerini tavsiye ettim.
Çünkü hepimizin insan olmanın hüznünü duymaya ihtiyacımız olduğuna inanıyorum.
Çünkü bir şarkı, bir kitap, bir film ya da bir sözün bir insanı yeniden doğurabilecek kudrette olduğuna inanıyorum.
Filmin derinliğine büyük katkı yapan müziğinin linkinide paylaşmak isterim:https://m.youtube.com/watch?v=s_det5NyEP4
Ayrıca bir kaç replik:
– Aklından ne geçiyordu?
+ Ne olursa olsun onu öldüreceğim dede. Bin kilidin ardına koysan da onu, arkadaşımın intikamını alacağım. Bizim için kutsal bir şey bu, asla anlamayacaksınız.
– Uyuyan birini öldüreceksin, hem de şuuru yerinde olmayan birini? Senin için kutsal olan bu mu?
– Neye içeceğiz?
+ Ölüme. İçsene Margus.
– Ölüme kadeh kaldıramam.
+ Neden? Bu kadeh onların anneleri için. Onlar ölümün çocukları.
Son olarak; bu güzel filme puanım: 8.3