3 Aralık 2017 Pazar

Yerküre Sahne-23 / Wind River


Başrollerini Jeremy Renner ve Elizabeth Olsen’in paylaştığı 2017 yapımı Wind River (Türkiye’de yayınlanan ismi ile: Kardaki İzler) ıssız bir yerleşkede işlenen bir cinayeti ve cinayet zanlılarının yerel ve federal polis tarafından bulunmaya çalışılmasını konu ediniyor. 

Filmin senaristi ve yönetmeni olan Taylor Sheridan’ın senaryosu ile fark yaratamadığını ancak başarılı bir yönetmenlik ortaya koyduğunu düşünüyorum.

Ayrıca dikkat çekici bir hikâyesi olan Wind River’ın bir suç filmi olarak klişelerden beslenmesi sebebiyle bir dram filmi olarak zayıf kalan anlatımı, yavan oyunculuklar ve zorlama diyaloglar barındırması sebebiyle çok daha vurucu, yürek burkucu, etkileyici ve ölümsüz bir yapım olabilme fırsatını kaçırdığı söylenebilir. 

Ancak iz bırakan, unutulmaz bir yapıt olmasa da kadrajına Kızılderililer özelinde toplumdan izole edilen, ötekileştirilen, unutulan, yazgılarına terk edilen insanları alması, insanoğlunun en temel vasfı olan “insanlık” üzerine düşündürmesi, eşitlik ve fırsat eşitliği kavramlarını sorgulatması ve önermesi ile toplumsal farkındalık oluşturmayı amaçlaması filmi kanımca izlemeye değer kılıyor. Ayrıca barındırdığı harika kar manzaraları ile seyircinin iliklerine işleyen kış atmosferi, tansiyonun yükseldiği sahnelerdeki çekiciliği ve başarılı müzikleri de filmi güzelleştiriyor.

Son olarak 7 puan verdiğim filmden not edilmeye değer alıntılar:

"Düşlerimdeki dünyada bir çayır var. Rüzgar ağaçların dallarını dans ettiriyor. Gölün üzerine ışık haleleri düşüyor. Ağaçlar uzun, büyük ve yalnız… Altındaki toprağı gölgeliyor. Sevdiğim her şeyin olduğu bu yerin ortasında, senin olduğun bütün anıları saklayacağım. Senin seven gözlerinden uzak bir şekilde gerçek dünyanın çamurunda donduğumda ise bu dünyaya dönüp gözlerimi kapatıp seni tanımanın sade mükemmelliğiyle kendimi avutacağım."

"-Milyonerlerle iş yapacak demek.
+Bence milyarderler milyonerleri yıllar önce sindirdi."

"-Çok sinirliyim, tüm dünya ile kavga etmek istiyorum. Bunun nasıl bir his olduğunu biliyor musun?
+Biliyorum. Ama ben o hisle kavga etmeye karar verdim. Çünkü dünyanın kazanacağından korktum."



"Burada şansa yer yok.  Şans şehirlerde olur. Burada ona yer yok. Otobüsün çarpıp çarpmaması şans olur. Bankanın soyulup soyulmaması şans olur. Şans, karşıdan karşıya geçerken birinin cep telefonundadır. Kazanıp ya da kaybetmek şanstır. Burada ya hayatta kalırsın ya teslim olursun. Nokta. Bu da senin gücüne ve iradene bağlıdır. Kurtlar şansız geyikleri avlamaz, zayıf olanları avlarlar."